Herkes bilir biz Türkler mangalı severiz. Mangalı yakmak ve ızgarasında etleri pişirmek bizim için bir sanattır. Bir erkeğin mangal tarzına laf edemezsiniz, büyük bir hakarettir. Şöyle bir anektod vardır mangalla ilgili internette gezinen:
- Erkek mangalı ve mangal kömürünü çıkartır.
- Kadın ızgarayı temizler
- Kadın bakkala gider
- Kadın kasaba gider
- Kadın fırına gider
- Kadın salatayı ve sebzeleri hazırlar
- Kadın pişirilecek etleri hazırlar
- Kadın, etleri bir tepsi üzerine, gerekli malzemeler, baharatlar, vs ile dizer
- Kadın temiz ızgarayı ve hazırladığı tepsiyi, mangalın başında elinde birasıyla dikilen adama getirir
- Adam etleri ızgaranın üzerine yerleştirir
- Kadın içeri geçip, masayı hazırlar
- Kadın sebzelerin pişmesini kontrol eder
- Kadın tatlıyı hazırlar
- Kadın tekrar dışarı çıkar ve kocasına etin yanmakta olduğunu haber verir
- Adam çok pişmiş eti ızgaradan alır ve kadına verir
- Adam tuzu uzat, peçete getir, çöpleri koymak için poşet getir der, kadın da getirir
- Kadın tabakları çıkartır, masaya dizer
- Kadın masayı toplar, kahve hazırlamaya gider
- Kadın kahve ve tatlı ikram eder.
- Yemekten sonra, kadın masayı toplar
- Kadın gider bulaşıkları yıkar, mutfağı toparlar
- Adam mangalı olduğu yerde bırakır, çünkü içinde hala yanan kömürler vardır
- Adam karısına bugün mutfak işi yapmamaktan dolayı mutlu olup olmadığını sorar
- Karısının şaşkın bakışları karşısında, kadınları mutlu etmenin imkansız olduğu kararına varır
Dedik ya biz Türkler her yerde mangal yapabiliriz, azıcık yeşillik olsun yeter, sanal bile olur.
Berlin'de Tier Garten'de,