Kene hafif geldi bir akrebi deneyelim...

Sağ el ve sağ ayak bileğimden akrep soktu. Olayın üzerinden yaklaşık 5 saat kadar geçti. Şu an bu satırları yazarken hastanedeyim.

Onlar da bizim şehidimiz...

Çanakkale ile arasında tam 8530 kilometre mesafede yatıyor olsalar da onlar da bizim şehidimizdir. Siz de bir buket sanal çiçek hediye ediniz gönülden gerçek dualarınızla birlikte. Nasıl yapacağınız burada tarif ediliyor.

Kendiniz Yapın: Tenekede Tavuk Pişirme Aparatı

Tenekede tavuk pişirebilmek için kendiniz evde malzemelerle son derece basit ve pratik bir aparat yapabilirsiniz.

Altın Oran ve Kabe

Altın Oran yani “Fi sabiti” 1.618, matematikteki üstün tasarım sayısıdır. Kalp atışlarımızda, DNA sarmallarının en ve boy oranında, kainatın dodecehadron adı verilen özel tasarımında, bitkilerin filotaksi denen yaprak dizilim kurallarında, kar tanesi kristallerinde, pek çok galaksinin spiral yapısında ve sayısız yerde Yaratıcı hep aynı muhteşem sayıyı kullanmıştır. Altın oran sayısı yani 1.618…

Mangal çeşitleri - Akla ziyan tasarımlar

"Yaşasın, mangal sezonu açıldı..." isimli yazı dizimize "Akla Ziyan Mangal Tasarımları" ile devam ediyoruz. Bu yazıda çok enteresan mangal tasarımları ile karşılaşacaksınız. Ya Rab bir zevk uğruna ne mangallar tasarlanıyor...

İyi Bir Tabletten Neler Olur?

Bir tablet bilgisayar evdeki hangi cihazların yerine geçebilir?

NanoJel toprak kullanarak çimlendirme

NanoJel toprak diye bir şey var. Özellikle de şu binlerce çin malı ıvırzıvırın satıldığı yerlerde görüyorum. Denemek için ben de aldım.  Küçük bir torba içinde renk renk oluyor. Hatta bazılarının yanında koku bile çıkıyor, içine bir iki damla damlatınca güzel bir koku veriyor.
 
İlk fotoğrafta büyüklüğünü ölçekleyebilmek için 1 Tl koydum torbanın yanına. Bir torba boncuğu su dolu bir kaba attım. 4-5 saat sonra ise suyu iyice emerek şu hale geldi.

Bir de yeşil renklisi vardı, akşamdan şişeye attım. O da böyleyken ertesi sabah böyle oldu. Şişede durduğu gibi durmadı ve taşarak şişenin ağzından dökülenler dahi oldu.

Doğaya ve sağlığa zararlı hiçbir madde içermediği, temel olarak potasyum tabanlı bir polimer olduğu söylenmektedir. Elbette kimyasal analizini yaptırmış değilim ama ben de buna inanıyorum. Gerçi dekorasyon amaçlı olanlarda kullanılan boyalar belki zararlı olabilir ama neyse dedim ya ben herhangi bir iddiada bulunamam. 

Bu jel boncuklar su ile temas ettiği zaman suyu ve suda çözülen besinleri emerek ederek kendi hacimlerinin yaklaşık 100 katı kadar bir jel oluşturuyorlar.  (Bkz: http://www.crystagel.com/   ya da http://nanojel.blogspot.com/)

IKEA’dan aldığım poşet saksıya su doldurup 3-4 torba jel boncuk ilave ettim. Suyun yumuşak olması daha çabuk emilmesini sağlıyor. Bu nedenle meşhur içme suyumuz Kalabak suyundan kullandım. Jel boncukları mikroskobik gözeneklere sahip bir sünger gibi düşünebiliriz. Eğer su sertse yani içerisinde gözle görülemeyecek kadar küçük de olsa çeşitli parçacıklar (partiküller) barındırıyorsa (ki bunların bazısı bitki için faydalı ve gereklidir) suyun emilmesi zor olacaktır. Ertesi gün suyu iyice emdikleri için saksıyı tamamen kapladılar. Öyle ki saksıda su bile kalmadı denilebilir. Saksıya jel toprak ile beraber gelen üzeri yazılı bir fasulye tanesi attım. Bekleyelim ve görelim bakalım ne olacak. Fasulyede de yazdığı gibi “Good Luck”.


Fasulye çimlenmeye başlamış bile. Büyüdüğünü de görürüz inşallah.

Bu jellerden almak isterseniz şuraya göz atabilirsiniz (tıklayınız)   

Dieffenbachia (Difenbahya)

Nikahımızda hediye edilen bir Dieffenbachia (Difenbahya) bitkimiz vardı. Bizim oğlan yani OğulMonk gelip geçtikte tokat attığından yaprakları kırıldı, döküldü. Boyu da bir hayli uzamıştı. Bir tavsiye üzerine üçe böldüm tekrar saksılara diktim. Yapraklı kısım ile kök kısmı maalesef tutmadı ve çürüdü gitti. Fakat orta parçası iki-üç ay önce tomurcuklandı ve bir yaprak oluşumu pırtlattı. Bu pırtlayan yaprak inşallah büyüyecek ama şimdilik bereket tanrısı gibi maşallah...

Çilekleri toplamaya başladım


İnsanlar neden çok katlı binalarda yaşarlar? "Dar alanda dikine yükselerek daha fazla insanı sığdırabilmek" diye yanıtlıyorum bu soruyu kendi kendime.

Aynı şekilde dar alanda kısıtlı toprakta daha fazla ürün almak için de benzer yapılar var. Mesela daha önce www.agaclar.net adresinde görmüş olduğum dikey çilek yetiştiriciliği gibi. Ben de kendi evimde denemeye karar verdim. Fotoğraflarda da görülebileceği gibi bir yağmur suyu borusunu çeşitli yerlerinden deldikten sonra buralara çilek fideleri yerleştirdim. Bu arada borunun altını kör tapa ile kapattıktan sonra içine perlit doldurdum. Yani aslında bir çeşit topraksız tarım yapmış oluyorum bu şekilde.Çileklerin dibinden perlit dökülmesini engellemek için de boruyla aynı renkte ince kadın çorabı geçirdim boylu boyunca...

Su deposu olarak önceleri dibi ve tepesi delinmiş su şişesini kullanıyordum. Sonradan bir kola şişesini, eczaneden aldığım serum tertipatı takarak kullanmaya başladım. Hem ayarlanabilir olması sayesinde suyun saatte ne kadar akacağını da belirleyebiliyorum. Örneğin, çok sıcak olmayan bugünlerde 125 ml/saat şeklinde ayarlı. Yukarıdan verdiğim besin katkılı su perlit içinde süzülerek en alta kadar rahatlıkla ulaşabiliyor.  Seracılıkta kullanılan bitki besinini agaclar.net üyelerinden  almıştım. (Bakınız: http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11855)

İnşallah bol bol çilek yemek de nasip olur. Geçen gün ilk kızaran çileğin tadına ailecek baktık, gerçekten de çok nefisti.
Duvarda asılı olan çileklerim
 
Su akış miktarını serum aparatı ile ayarlayabiliriz



------- *** ------- GÜNCELLEME 28.05.2010 ------- *** -------

Günde bir-iki tane çilek toplamaya başladım bile. Tadı beklediğimden çok daha iyi. Bir de insan kendi yetiştirince daha bir lezzetli oluyormuş.



------- *** ------- GÜNCELLEME 02.06.2010 ------- *** -------

Su borusunda yetiştirdiğim çilekler meyvelerini vermeye başladı. Bugün (2 Haziran Çarşamba) itibari ile görüntü aşağıda. Lezzet ise benim damağımda...


--------> 1 Haziran 2011'de eklenen bölüm <----------

Bu sene de yediveren denilen modelden çilek aldım. Yine diktim boruya çilekleri inşallah bu sene geçen seneye göre daha fazla çilek yeriz.
--------> 1 Haziran 2011'de eklenen bölüm sonu <----------

İlk fotoğrafta yerde görülen sandıklarda da patateslerim var. Onu başka bir zaman yazacağım. [Yazdım bile, tam şurada "Sandıkta Patates Yetiştirmek" ] esen kalın.

Dikey Çilek Yetiştiriciliği


İnsanlar neden çok katlı binalarda yaşarlar? "Dar alanda dikine yükselerek daha fazla insanı sığdırabilmek" diye yanıtlıyorum bu soruyu kendi kendime.

Aynı şekilde dar alanda kısıtlı toprakta daha fazla ürün almak için de benzer yapılar var. Mesela daha önce www.agaclar.net adresinde görmüş olduğum dikey çilek yetiştiriciliği gibi. Ben de kendi evimde denemeye karar verdim. Fotoğraflarda da görülebileceği gibi bir yağmur suyu borusunu çeşitli yerlerinden deldikten sonra buralara çilek fideleri yerleştirdim. Bu arada borunun altını kör tapa ile kapattıktan sonra içine perlit doldurdum. Yani aslında bir çeşit topraksız tarım yapmış oluyorum bu şekilde.Çileklerin dibinden perlit dökülmesini engellemek için de boruyla aynı renkte ince kadın çorabı geçirdim boylu boyunca...

Su deposu olarak önceleri dibi ve tepesi delinmiş su şişesini kullanıyordum. Sonradan bir kola şişesini, eczaneden aldığım serum tertipatı takarak kullanmaya başladım. Hem ayarlanabilir olması sayesinde suyun saatte ne kadar akacağını da belirleyebiliyorum. Örneğin, çok sıcak olmayan bugünlerde 125 ml/saat şeklinde ayarlı. Yukarıdan verdiğim besin katkılı su perlit içinde süzülerek en alta kadar rahatlıkla ulaşabiliyor.  Seracılıkta kullanılan bitki besinini agaclar.net üyelerinden  almıştım. (Bakınız: http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11855)

İnşallah bol bol çilek yemek de nasip olur. Geçen gün ilk kızaran çileğin tadına ailecek baktık, gerçekten de çok nefisti.
Duvarda asılı olan çileklerim
 
Su akış miktarını serum aparatı ile ayarlayabiliriz



------- *** ------- GÜNCELLEME 28.05.2010 ------- *** -------

Günde bir-iki tane çilek toplamaya başladım bile. Tadı beklediğimden çok daha iyi. Bir de insan kendi yetiştirince daha bir lezzetli oluyormuş.



------- *** ------- GÜNCELLEME 02.06.2010 ------- *** -------

Su borusunda yetiştirdiğim çilekler meyvelerini vermeye başladı. Bugün (2 Haziran Çarşamba) itibari ile görüntü aşağıda. Lezzet ise benim damağımda...


--------> 1 Haziran 2011'de eklenen bölüm <----------

Bu sene de yediveren denilen modelden çilek aldım. Yine diktim boruya çilekleri inşallah bu sene geçen seneye göre daha fazla çilek yeriz.
--------> 1 Haziran 2011'de eklenen bölüm sonu <----------

İlk fotoğrafta yerde görülen sandıklarda da patateslerim var. Onu başka bir zaman yazacağım. [Yazdım bile, tam şurada "Sandıkta Patates Yetiştirmek" ] esen kalın.

LEDli bitki yetiştirme lambası ile çimlendirme denemesi

Merhaba, kasım ayı gibiydi; kışın evde bir şeyler yetiştirmek istediğimde bitkiler için en büyük problemlerden birinin de güneş ışığının eksikliği olduğunu anladım.  Bu nedenle bir araştırma yaptığımda LED’li aydınlatma ile bazı bitkilerin yetiştirilebildiğini öğrendim. Maalesef Türkiye’de bu tür LED’li Bitki Yetiştirme lambalarından (Grow Light )bulamadım Çinden sipariş versem gümrük işlemleri nedeniyle gelecek astarı yüzünden pahalıya mal olacaktı. Araştırdım e-bay’de, şu adreste, şöyle bir lamba seti buldum.



Evime kadar gelmesi kargo dahil yaklaşık 50 USD civarında tuttu. Oldukça uygun bir fiyat; tek dezavantajı 225 ledli olması ve ledlerin standart mavi ve kırmızı ledler olması. Yani ultra bright ledlerden olsaydı daha fazla ışık şiddeti elde edilebilirdi.
Buna rağmen denemeye değer diyerek şöyle bir düzenek yaptım. Küçük bir saksı-sera almıştım. Değişik çimleri denemek için içine koydum. Fotoğraftan da anlaşılabileceği gibi, dondurma kutusu, bardak içinde, tablet torf ve kemisol (sutut, su absorbe eden bir polimer madde) içinde birkaç değişik domates/biber/içek tohumları yetiştirmeyi denedim.
24 Kasım 2009’da seranın durumu.


Yaklaşık 20 gün sonra 12 Ocak 2010’da çimlerin büyüklükleri ise şu şekilde oldu.


Burada belki pek anlaşılamıyordur. Ben biraz tarif etmeye çalışayım. Tohumlar çimlendi ve uzamaya başladılar. Fakat başta da söylediğim gibi ışık pek yeterli olmadığı için cılız kaldılar.
Burada neden sadece kırmızı ve mavi led kullanıldığını açıklamayacağım, zaten daha önce bahsedildi. Isıtma problemini de Türk icadı elektrikli ayak altı ısıtıcısı kullanarak hallettim. Isıtıcı ve aydınlatma için ayrı ayrı zamanlara ve ayrı ayrı sürelere ayarlanmış  elektromekanik zamanlayıcı kullandım.
Sonuç: Bitkiler beklediğim daha doğrusu istediğim gibi büyümediler. Ya birden uzadılar cılız kaldılar ya da bir noktadan sonra hiç gelişemediler. Bunda yetersiz aydınlatma kadar düzensiz (az ya da birden verilen fazla) ısı da etkendir diye düşünüyorum.
Biraz büyüyebilmiş 4-5 adet domates/biber fidesini daha sonradan seradan çıkartarak orta boy bir saksıya aktardım. Dondurma kutusundaki maydanozlar ise maalesef zamanlayıcı takmadan önceki bir vakitte ısıtıcıyı prizde unutmam nedeni ile haşlanmak suretiyle telef oldular…
Artık yaz geldi, doğal aydınlatma ve ısıtma ile saksı-seramda çimlendirme yapıp küçük bahçeme aktarıyorum…
Esen kalın.

Lost final

Sabahın 5inde kalktık lostun finali için. Eee şimdi lost bitti; bu muydu yani? Tahminen kimseyi tatmin etmeyecek bu son. Tamam gerçekten de herkesi finalde güzel birleştirdiler fakat böyle mi bitecekti? Daha çok action daha çok yanıt beklerdim. Sağlık olsun. Sabah 3 yaşındaki oğlum da yanımdaydı izlerken. Lostu izlemeye başladığımda daha anasının karnında bile yoktu. Şimdi benim kucağımda; kardeşi de Anasının karnında yolda. Ya finali görmeden terki dünya eyleyenler; bir şey kaybetmediler bence. Ara bölümler çok daha keyifliydi... Artık flash forwarda devam... Esen kalın
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - Bölüm 3/3

Zamanlayıcıya bağladığım sulama sistemi gayet sessiz ve derinden çalışıyor artık. Fakat saksının ortasındaki kocaman hortum içime sinmedi. Bu nedenle sulama tesisatını yeniden elden geçtim. Bunun için bir hırdavatçıdan terazi hortumu muymuş neymiş o hortumdan aldım.
Otomatik sulamalı saksımın son hali böyle oldu
 Su giriş ve tahliye yerlerini silikon ve ısıtınca daralan makaron kullanarak su sızdırmaz hale getirdim.

Sulama anından bir görüntü
Son not olarak, bu işlemleri Ocak ayında yapmıştım, fakat ancak yazıya dökebildim.
Umarım benim yapmış olduğum denemeler ve geçirdiğim süreçler, böyle bir sistem yapmak isteyene faydalı olur.

Bu serinin son yazısıydı. Varsa görüş öneri ve sorularınızı alabilirim. baba.monk@gmail.com

Bu da video görüntüsü:



İlgili linkler:

Bölüm 1 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Bölüm 2 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Buradasınız --> Bölüm 3 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - SON
Otomatik Sulama Sistemli Saksımın Son Durumu

Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - Bölüm 2


Otomatik sulama için 12 volt DC ile çalışan, otomobil silecek su deposu motoru aşırı derecede ısındı. Ayrıca aşırı derecede gürültülü çalıştı. Tüm bunlara rağmen bastığı suyun debisi de yetersiz kaldı.

Sulamanın gecenin geç ya da sabahın erken saatlerinde de otomatik olarak çalışacağını düşününce, “ani sıçrayarak uykudan uyanmalar” ve “mutfakta biri mi var?” sendromları yaşamamak için motoru değiştirdim.  Gidip bir akvaryumcudan bir motor aldım. Bu motoru dalgıç pompa misali su bidonuna attım doğrudan 220 V vererek çalıştırdım. Hiç ses çıkarmadan bol miktarda suyu pompaladı. İşin garibi bu motor bana diğerinden daha ucuza mal oldu; hem de 220 VAC - 12 VDC 1A adaptöre de gerek kalmadı.

İlk denediğim motor

Bu da ikinci denediğim akvaryum motoru.
Bu arada saksıyı mutfakta bir masanın üzerine cam kenarına yerleştirdim. Hanım baktı ben bu kadar uğraşıyorum müsaade etti sağ olsun…
Dikkatinizden kaçmamıştır. Akvaryum hortumu ile yaptığım düzeneği iptal ettim, onun yerine yarım parmaklık bahçe hortumu yerleştirdim. Diğer sistemde su istediğim miktarda gelemiyordu. Bu biraz daha iyi oldu. Hem saksının üzerinde birçok malzeme de kalkmış olduğundan görüntü kirliliği de azaldı.

Su deposu olarak 8 ltlik Kalabak suyu şişesi kullandım. Eee o kadar da olacak değil mi? Eskişehir’liyiz Kalabak Suyu içeriz. Şimdi diyeceksiniz ki, “Madem Eskişehir’lisin niye sakaların getirdiği 19lt’lik damacanadaki kalabak suyunu içmiyorsun da gidip marketten bunu aldın?” Haklısınız, aslında günlük kullanımda böyle yapıyorum da otomatik sulama düzeneğinin deposu niyetine kullanmak üzere 8-10 lt’lik şişe lazım olduğu için şehir milliyetçiliği yaparak yine Kalabak Suyu aldım. Bu arada içimi en hoş ve yumuşak içme sularından olan Kalabak Suyu’nun reklamını da yapmış olduk.
Bu fotoğrafta da sulama anı görülüyor. Fidemiz de Allah nasip ederse büyüyünce domates olacak ve sofralarımıza gelecek…

Bu da sulama anında bir kare.


İlgili linkler:

Bölüm 1 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Buradasınız -->  Bölüm 2 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Bölüm 3 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - SON
Otomatik Sulama Sistemli Saksımın Son Durumu

Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - Bölüm 1

Evde topraksız tarım denemelerim için büyükçe bir saksı içerisine perlit doldurarak bir düzenek hazırladım. Bu düzenek ile ayarladığınız saatlerde istediğiniz süre boyunca sulama da yapabiliyorsunuz.
Öncelikle hangi malzemeleri temin ettiğimize bakalım:
  1. 75 cm’lik bir saksı
  2. Bu saksıyı doldurabilecek kadar perlit
  3. Drenajı sağlayabilmek için çok ince gözenekli çelik tel
  4. Yapıştırma işlemleri için silikon
  5. Araba silecek suyu motoru (sonradan değişti, bir sonraki yazımı da okuyunuz)
  6. Çeşitli çaplarda hortum
  7. Akvaryum vanaları
  8. Elektronik ya da elektromekanik zamanlayıcılı priz
  9. Bir miktar strofor
  10. Zemine yapıştırmak üzere tahta ya da plastik parçalar
  11. Kablo bağları
 Malzemeleri temin ettikten sonra düzeneğimizi hazırlamak üzere kilerimin bana ait bölümüne hanımdan azar işitmemek için gazete serdim. Sonra bu gazetenin üzerinde çalışmaya özen gösterdim. Fakat yine de gazeteden taşıp da kilimin üzerine çıktığımız olmuş:)

Zemine yükselti yapması amacıyla birkaç plastik korniş parçası yapıştırdım. Sonra bunun üzerine çok ince gözenekli çelik tel örgü yapıştırdım. Tel örgüyü silikonla saksının iç çeperlerine su sızmayacak pardon perlit dökülmeyecek şekilde yapıştırdım.
Sol tarafta küçük bir bölümü sert strofor ile ayırdım. Stroforu saksının boyutuna göre ölçüp kestim yapıştırmadan önce de en altta küçük oyuklar açtım ki fazla su oradan geçebilsin.


Saksıya perliti doldurduktan sonra bolca su verdim. Böylece hem perlit ıslanmış oldu hem de drenaj sisteminin iyi çalışıp çalışmadığını gördüm. Fazla su gayet başarılı bir şekilde tel örgüden ve stroforun altındaki oyuklardan sızarak tahliye deliğinden aktı. Artan bir miktar çelik tel örgüyü de tahliye hortumunun kaçak perlit tanecikleri ile tıkanmasını engellemek için tahliye deliğinin önüne filtre olarak yerleştirdim.
Daha sonra sulama işlemini otomatik hale getirmek için araba silecek suyu motorunu saksının boş bölümüne monte ettim. Motoru saksıya kablo bağı ile sabitledim. Motorun suyu çekeceği bidona ve suyu basacağı yerlere göre akvaryum hortumu bağladım. Saksıda istediğim bölgeye istediğim miktarda su verebilmek için akvaryum vanası kullandım. Ayrıca fışkıran suyun tek bir noktaya düşerek düştüğü yeri oymasını engellemek için de hava taşı kullandım.
Enerjiyi verip motoru çalıştırdım ve sulama işlemi başlamış oldu.


İlgili linkler:

Buradasınız -->  Bölüm 1 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Bölüm 2 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Bölüm 3 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - SON
Otomatik Sulama Sistemli Saksımın Son Durumu


Esogu bilişim günleri

Faruk hocam yine her zamanki enerjisi ile bizi bilgilendiriyor yer Eskişehir Osmangazi üniversitesi kongre merkezi
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

Bilim teknoloji ve yenilik alanındaki gelişmeler

Bugün eskişehirde dede park otelde bilim teknoloji ve yenilik alanındaki gelişmeler konulu bir etkinlik düzenlenmekte. Büyükşehir Belediye başkanımız valimiz Anadolu ünv rektörü rektör yardımcıları eso başkanımız diğer eskişehirin yetkili ve nüfuzlu kişileri ile onur konuğu Tübitak başkanı Prof.Dr.nüket yetiş buradalar. Biz de firmamızın projeleri ile buradayız. Bu haberi herhalde ilk kez internete ben sunuyorum. Saygılarımla...
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.


Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-