Kene hafif geldi bir akrebi deneyelim...

Sağ el ve sağ ayak bileğimden akrep soktu. Olayın üzerinden yaklaşık 5 saat kadar geçti. Şu an bu satırları yazarken hastanedeyim.

Onlar da bizim şehidimiz...

Çanakkale ile arasında tam 8530 kilometre mesafede yatıyor olsalar da onlar da bizim şehidimizdir. Siz de bir buket sanal çiçek hediye ediniz gönülden gerçek dualarınızla birlikte. Nasıl yapacağınız burada tarif ediliyor.

Kendiniz Yapın: Tenekede Tavuk Pişirme Aparatı

Tenekede tavuk pişirebilmek için kendiniz evde malzemelerle son derece basit ve pratik bir aparat yapabilirsiniz.

Altın Oran ve Kabe

Altın Oran yani “Fi sabiti” 1.618, matematikteki üstün tasarım sayısıdır. Kalp atışlarımızda, DNA sarmallarının en ve boy oranında, kainatın dodecehadron adı verilen özel tasarımında, bitkilerin filotaksi denen yaprak dizilim kurallarında, kar tanesi kristallerinde, pek çok galaksinin spiral yapısında ve sayısız yerde Yaratıcı hep aynı muhteşem sayıyı kullanmıştır. Altın oran sayısı yani 1.618…

Mangal çeşitleri - Akla ziyan tasarımlar

"Yaşasın, mangal sezonu açıldı..." isimli yazı dizimize "Akla Ziyan Mangal Tasarımları" ile devam ediyoruz. Bu yazıda çok enteresan mangal tasarımları ile karşılaşacaksınız. Ya Rab bir zevk uğruna ne mangallar tasarlanıyor...

İyi Bir Tabletten Neler Olur?

Bir tablet bilgisayar evdeki hangi cihazların yerine geçebilir?

ocak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ocak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Lületaşı Kuyuları / Türkmentokat Köyü @ Eskişehir

Daha önce şuradaki "Lületaşı Ocakları (Türkmentokat Köyü / Eskişehir)"  başlıklı yazımda biraz daha ayrıntılı bahsetmiştim, köyüm Türkmentokat'taki lületaşı ocaklarından. Ayrıntısını isteyen bu yazıdan okuyabilir fakat ben giriş olması nedeniyle kısaca bir hatırlatmak isterim lületaşını yine de...

Lületaşı işlenmesi kolay beyaz renkli, gözenekli bir mineraldir. Lületaşının dünyada en çok bulunduğu yer Eskişehir'dir. Bu ilimize bağlı Sepetçi köyünde bol miktarda bulunan lületaşı, umumiyetle pipo, sigara ağızlığı tesbih, biblo ve süs eşyası imalinde kullanılır. Toprak içinde, geniş damarlar içinde serpilmiş çakıl kümeleri halinde bulunan lületaşının, ana maddesi hidratlı bir magnezi silikattır.
Emici özelliği olması dolayısıyla, ağızlık ve pipo yapımında birinci sınıf malzeme sayılmaktadır. Tütünün meydana getirdiği nikotini bir filtre gibi emen lületaşı, zamanla sarımtrak bir renge girer.
Ülkemizde ilk defa bulunduğunda devlet tarafından işletilen lületaşı ocakları, bir müddet sonra özel sektöre devredilmiştir. Günümüzde, lületaşının bol miktarda bulunduğu Sepetçi ve civar köylerde 300'den fazla lületaşı ocağı bulunmaktadır. Çıkarılan taşlar, yine aynı bölgede mevcut bulunan atölyelerde işlenmektedir. Bölge halkının başlıca geçim kaynağı olan lületaşı, ülkemize büyük ölçüde döviz kazandırmaktadır.

Geçtiğimiz hafta sonu 6 Mayıs Hıdrellez nedeniyle köyümüzde her sene olduğu gibi yine bahar yemeği verildi, bereketli bir yıl olması için dualar edildi. Allah dualarımızı kabul etsin.

Yemekten sonra geçen sene domalan mantarı toplamaya gitmiştik fakat bu sene yağışlar yeteri kadar olmadığından mantar da yetişmemiş. Bu nedenle biz de çoluk çocuk hep birlikte köyümüzün arazisinde bulunan lületaşı ocaklarına gittik.

Aşağıdaki fotoğrafta en fazla 3-4 metre derinliğinde olup işi bittikten sonra kendiliğinden çöken ya da kapatılmış olan bir eski lületaşı ocağı görünmekte.

Bilmeyenler için yazayım lületaşı çokça bulunan, özel yöntemlerle ya da  kepçelerle çıkartılan bir maden değildir. (Belki maden sınıfına dahi girmiyordur) Son derece ilkel koşullarla mezar kazar gibi bir kaç metre derinliğinde kazılıp daha sonra belki karşıma çıkar umuduyla yerin altında tünel şeklinde ilerlenerek aranan bir madendir. Toprağın altında bolca bulunmaz, denk gelirse kazılan toprağın içinde irice patates gibi çıkartılan bir taş türüdür. İlk bulunduğunda sabun kıvamında olup işlemeye uygundur. Daha sonra kurudukça sertleşir ve işlenmesi zorlaşır.

Bu da bir başka eski lületaşı ocağı.

Lületaşının çıkartıldığı oyuklara "ocak" ya da "kuyu" denir. Maden denilebilecek kadar büyük olmamasından olsa gerek. Aşağıda ocakların bulunduğu bölgenin bir fotoğrafını görmektesiniz.  Bölgenin uydu görüntüsü için şuraya tıklayınız: http://maps.google.com/maps?t=h&hl=tr&ie=UTF8&source=embed&ll=39.687705,30.819826&spn=0.018395,0.045447&z=15



Bu da aynı yerin zoom yapılmış hali. İleride lületaşı arayan çalışanlar var.

Son derece ilkel koşullarda çukur kazılıp hemen hemen hiç bir güvenlik önlemi alınmadan, basit bir ip merdivenle çukurlara girilerek aranıyor lületaşı.

Bu da bir başka ocak. Çıkan diğer taş ve kayalar kuyunun etrafına siper yapar gibi dizilmiş.

Bu kuyunun derinliği diğerlerine göre bir hayli fazla. 10-15 metre arasında olduğunu tahmin ediyorum. Burası da işi bittikten sonra terk edilmiş.


Gölge bizzat bana ait...

Lületaşı hakkında biraz daha bilgi için, başta da belirttiğim gibi bir de şuradaki yazıma ve yazıdaki videolara göz atınız. --> Tıklayınız <--


Esen kalın...

8 Mayıs 2012 / Eskişehir

Mangal Çeşitleri - Kütükten Rus/Fin Usülü Mangal

Google Abi'ye "Mangal çeşitleri" diye sorunca 1 numarada çıkan www.babamonk.com blogumda kütükten yapılma mangaldan daha doğrusu ocaktan bahsetmesek olmazdı değil mi?

Bazı bloglarda Fin Usulü Mangal diye geçiyor ama yabancı sitelerde araştırdığımda ise kimi yerde Rus Sobası (Rusian Stove) kimi yerde de Fin Sobası (Finnish Hand Made Stove) diye bahsedilmiş. Artık kim kimden almış bilinmez, Yunanlıların bizim yoğurdumuzu, baklavamızı ve hatta dönerimizi indira-gandi yaptığı gibi...

Buyurun size başka bir pratik ocak/mangal karışımı bir el yapimi arazi tipi ısıtıcı:

Önce boyu, pişireceğimiz malzemenin miktarına göre olacak şekilde eli ayağı düzgün daha doğrusu üstü altı tesviyeli bir kütük bulunur.


Baltayla da olur ama zor olur varsa motorlu testereniz onu kullanarak pasta misali 6-8 eşit dilime bölünür. Fakat en alta kadar kesip de kütüğü tamamen ayırmamak lazım.

Yarıkların içine gazete kağıdı buruşturularak tıkıştırılır.



Daha sonra da bir kibrit vasıtasıyla bu kağıt tutuşturulur.


Gazete kağıdından sonra kütük de tutuşmaya başladığında tava üzerine konulur. Hatta içine malzemeler de atılabilir. Örnek fotoğraflar Ruslar (yada Finliler / Finlandiyalılar) tarafından çekildiği için muhtemelen yemeği domuz eti ile yapıyorlar fakat biz domuz yemeyiz. Onun yerine kurbanda ayırıp da derin dondurucuya atılan  dana ya da koyun eti çıkartılıp kullanılabilir.


Etler kavrulduktan sonra patates, soğan da ilave edilir..


Yemeğin hazır olup olmadığı kütükteki yanan kısmın boyundan da anlaşılabilir. Hatta bunun için önceden kütüğün üzerine bir cetvel çizilirse daha iyi olabilir. (Nasıl ama tam bir mühendislik çözümü değil mi?) Her neyse yemek de olmak üzere

Ahanda oldu bile. Yemeği bir kenara alalım. Fakat...


...fakat kalan ateşi ziyan etmemek lazım. Şöyle odun ateşinde demlenen çaya ne dersiniz, iyi gider değil mi?
Yahu bu adamlar ne bilsin çayın tadını. Koymuşlar koca güğümü su kaynatıyorlar. Hadi neyse o da lazım... Maksat ateş boşa geçmesin, zayi olmasın.

Görüldüğü gibi mangala, sobaya, ızgaraya gerek yok. kütüğün kendisi ayaklı bir ocak zaten.

Diğer mangal çeşitlerimizi de görmek isterseniz buradan buyurun:
1) Yaşasın, mangal sezonu açıldı...
2) Mangal çeşitleri - Elektrikli/Tüplü, Endüstriyel tipler
3) Mangal çeşitleri - Bahçe tipi, Dekoratif
4) Mangal çeşitleri - Akla ziyan tasarımlar  
5) Mangal çeşitleri - Katlanır - Taşınabilir
6) Mangal çeşitleri - Zorda Kalanlardan Yaratıcı Fikirler

Şu anda buradasınız --> 7) Mangal Çeşitleri - Kütükten Rus/Fin Usülü Mangal

"Bir Tavuğun Maceraları, 2. Bölüm : Hamdım, Piştim, Yendim"


"Buyrun tenekede tavuğa" demiştik bir ay kadar önce. Çağrımıza icabet eden dostlarımızla bir kez daha giriştik tenekede tavuk kebabı yapma işine.

Bu sefer kendim yapmayı denedim. Geçen sefer ustamızı dikkatlice izlemiş, tarifi almıştım. Adım adım şöyle bir yol izledim:




1. Geçen sefer çekimlerde yorulan tavuklarımız jakuzide dinlenmiş olacaklar ki kendi aralarında uzun eşek oynamaya başlamışlar. Aldık içlerinden cezaya düşen iki tanesini.


2. Oturttuk birini kazığa.

Lületaşı Ocakları (Türkmentokat Köyü / Eskişehir)

Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür: Türkmentokat

Bizim bir tarafımız Mayıslar ise bir tarafımız da Türkmentokat köyündendir.
Allah bana her iki köyün vatandaşı olmak gibi bir güzelliği nasip etmiş. Baba tarafım Mayıslar, anne tarafım Türkmentokat'lı, hepimiz Eskişehir'de buluşmuşuz.

Türkmentokat'tan lületaşı, Mayıslar'dan da Calcedon (Kalsedon, Kalkedon, bir diğer adı Kadıköy Taşı) çıkar. Bugün biz Lületaşından bahsedeceğiz, Kalsedon sonra...


Lületaşı işlenmesi kolay beyaz renkli, gözenekli bir mineraldir. Lületaşının dünyada en çok bulunduğu yer Eskişehir'dir. Bu ilimize bağlı Sepetçi köyünde bol miktarda bulunan lületaşı, umumiyetle pipo, sigara ağızlığı tesbih, biblo ve süs eşyası imalinde kullanılır.

Toprak içinde, geniş damarlar içinde serpilmiş çakıl kümeleri halinde bulunan lületaşının, ana maddesi hidratlı bir magnezi silikattır.

Emici özelliği olması dolayısıyla, ağızlık ve pipo yapımında birinci sınıf malzeme sayılmaktadır. Tütünün meydana getirdiği nikotini bir filtre gibi emen lületaşı, zamanla sarımtrak bir renge girer.

Ülkemizde ilk defa bulunduğunda devlet tarafından işletilen lületaşı ocakları, bir müddet sonra özel sektöre devredilmiştir. Günümüzde, lületaşının bol miktarda bulunduğu Sepetçi ve civar köylerde 300'den fazla lületaşı ocağı bulunmaktadır. Çıkarılan taşlar, yine aynı bölgede mevcut bulunan atölyelerde işlenmektedir. Bölge halkının başlıca geçim kaynağı olan lületaşı, ülkemize büyük ölçüde döviz kazandırmaktadır.

Kalite bakımından, sıra malı, birim malı, parçalı pamuklu, taneli dökme ve çeltiz dökme gibi beş cinse ayrılan lületaşı; Fransa, Yunanistan, İspanya ve Güney Afrika ile ABD'de az miktarda bulunmaktadır.

Kaynak 1: http://www.turkcebilgi.com/l%C3%BCleta%C5%9F%C4%B1/ansiklopedi

Lületaşı, magnezyum ve silisyum esaslı ana kaya parçalarının yerin muhtelif derinliklerindeki başkalaşım katmanları içinde, hidrotermal etkilerle hidratlaşması sonucunda oluşmuş kayaçtır. Bu kayacı farkeden bir alman mineralog (E. F. Glocker) tarafından 19. yüzyıl ortalarında sepiolit olarak adlandırılmıştır. Sepiolit ismi mürekkep balığının yunanca ismi olan 'sepion'a ithafen verilmiştir. Bu mineralin Almanca ismi olan 'Meerschaum' (deniz köpüğü) da mineralin yoğunluğuna ithafendir.

Arkeolojik çalışmalar , lületaşının yaklaşık beşbin yıl öncesinden bilindiğini ve değişik amaçlarla kullanıldığını göstermiştir.Günümüzde Lületaşı süs eşyası ve özellikle pipo yapımında kullanılmaktadır. Pipo ile tütün içme alışkanlığının yaygınlaşması lületaşının tüm dünyada tanınmasını sağlamıştır.

 Kaynak 2: http://tr.wikipedia.org/wiki/L%C3%BCleta%C5%9F%C4%B1




Yukarıdaki  uydu fotoğrafı Eskişehir iline bağlı Türkmentokat Köyü'ndeki lületaşı ocaklarını göstermektedir.
Aşağıdaki videolarda da Lületaşı'nın çıkarılış hikayesi anlatılmaktadır:


video


video
 .


Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-