Su gibi aziz olun

Her çeşmeden su içmenin faydasına inanırım. Gittiğim her yerde, gördüğüm çeşmelerden su içmeye çalışırım. Böylelikle vücudun ihtiyaç duyduğu değişik mineralleri vücuduma kazandırdığımı zannediyorum. Marketlerde de yeni bir su markası görsem illaki bir şişe olsun alır tadına bakarım. Benimki de böyle bir merak işte...

Bu her çeşmeden su içme merakımı biraz abarttım gittiğim her sahilden, her gölden, her nehirden su getirme alışkanlığına döndürdüm bir ara. Bir dönem gittiğim tatil yörelerinden yarım litrelik su şişeleri içerisinde sahilin kumundan ve denizinin suyundan doldurup getiriyordum.


Suyu taşıma ve depolamanın zorluğu nedeniyle bir dönem yapmış olduğum bu koleksiyonerliği çoktan bırakmıştım. Geçenlerde eski evimin deposunda bir şey ararken elime geçti bu su dolu şişeler. Şöyle yanyana dizip karşılarına geçtim ve fotoğrafladım yukarıdaki gibi.

Peki aranızda su koleksiyonu yapan var mı yoksa sadece ben mi uğraşıyorum böyle bir saçma koleksiyonla?


Türkiye içerisinde gittiğim yerlerden getirdiğim suları görüyorsunuz. Nerelermiş ben de bir hatırlayayım bu vesile ile:
  • Titreyengöl
  • Pamukkale
  • Karahayıt/Pamukkale
  • Side
  • Ölüdeniz
  • Altınkum
  • Erdek
  • Gazlıgöl/Afyon (Kaplıca suyu)
  • Adrasan
  • Olimpos
  • Bir de bahçemdeki asmayı budadığımda kesilen yerden damlayan şifalı su


İşi abartmış yurtdışından da getirmiştim hatta. Mesela,
  • Ren Nehri /Bonn-Almanya
  • Venedik'in pis suyu
  • Trevi Çeşmesi / Roma
  • Sen Nehri / Paris

Güney Kore’den getirdiğim şişeye suyu çeşmeden doldurmuştum.  Uçağa binerken bavulum kilo sınırına takılınca fazla ağırlıklardan kurtulmak için bu suyu da dökmüştüm. O nedenle sadece şişesi duruyor.


Eksik olmasın benim su biriktirdiğimi gören eş dostta gittikleri yerden su getirmişti. Bunlar,
  • Atina / Yunanistan
  • Kumköy / Side
  • Kındıl / Kemer
  • Dalaman

Aslen nasıl başladı bu hobi tam hatırlamıyorum ama galiba şöyle olmuştu. Ben bir zaman Side’ye giderken işyerinde bir abime “-Var mı oralardan bir isteğiniz” diye sormuştum. O da “-Bu sene gidemedik bari bir şişe deniz suyu getir” demişti. Sanırım böyleydi ilk şişe suyumuzun gelişi. Daha sonra bunları gittikçe getirmeye başladık. Sonra da baktık işyerindeki dolabın üstü dolmaya başlıyor atacaktık ki ben yine kıyamadım hepsini eve götürüp tavan arasına atmıştım. Evet evet böyle başlamıştı bu hobi. Daha sonra da ilerletmiştim gittiğim yerlerden su getirme işini ama artık devam ettiremiyorum; hevesim de kalmadı. İsteyen olursa gönderebilirim. Bir işe yarar belki.

Su gibi aziz olun, su gibi ömrünüz olsun...

0 yorum:

Benzer Yazılar

Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-