Kene hafif geldi bir akrebi deneyelim...

Sağ el ve sağ ayak bileğimden akrep soktu. Olayın üzerinden yaklaşık 5 saat kadar geçti. Şu an bu satırları yazarken hastanedeyim.

Onlar da bizim şehidimiz...

Çanakkale ile arasında tam 8530 kilometre mesafede yatıyor olsalar da onlar da bizim şehidimizdir. Siz de bir buket sanal çiçek hediye ediniz gönülden gerçek dualarınızla birlikte. Nasıl yapacağınız burada tarif ediliyor.

Kendiniz Yapın: Tenekede Tavuk Pişirme Aparatı

Tenekede tavuk pişirebilmek için kendiniz evde malzemelerle son derece basit ve pratik bir aparat yapabilirsiniz.

Altın Oran ve Kabe

Altın Oran yani “Fi sabiti” 1.618, matematikteki üstün tasarım sayısıdır. Kalp atışlarımızda, DNA sarmallarının en ve boy oranında, kainatın dodecehadron adı verilen özel tasarımında, bitkilerin filotaksi denen yaprak dizilim kurallarında, kar tanesi kristallerinde, pek çok galaksinin spiral yapısında ve sayısız yerde Yaratıcı hep aynı muhteşem sayıyı kullanmıştır. Altın oran sayısı yani 1.618…

Mangal çeşitleri - Akla ziyan tasarımlar

"Yaşasın, mangal sezonu açıldı..." isimli yazı dizimize "Akla Ziyan Mangal Tasarımları" ile devam ediyoruz. Bu yazıda çok enteresan mangal tasarımları ile karşılaşacaksınız. Ya Rab bir zevk uğruna ne mangallar tasarlanıyor...

İyi Bir Tabletten Neler Olur?

Bir tablet bilgisayar evdeki hangi cihazların yerine geçebilir?

Küçük bahçemde bir yılın ardından...

ÖZET:
------o------
2010'un bu son gününde, tamamlanmasına saatler kalmış bir yılın muhasebesini yaptım kendimce. Bu yazımda da bu yılın bahçecilik sezonunda neler yaptığımı, önceki yazılarımdan derleyerek kısaca özetledim. Bu sezondan edindiğim tecrübeleri, kazançlarımı da not ettim, tespit ettiğim hatalarımı da....
Yazının sonunda 2010 yılı yaz sezonunda bahçemden ne kadar ürün aldığımın listesi de var. Toplam miktar kimilerine göre komik kalabilir amma ve lakin neticede hepsi kendi çabalarımla kendi yetiştirdiklerimdir.

2011'de daha iyi bir bahçe sezonu geçirmek ümidiyle...
------o------

Aslında topraktan hiç uzak kalmadım. Köyüme gittiğimde de tarlada, bahçede çalışırdım dedemlere yardım etmek için. Kâh ayçiçeği, pancar sulardık hep birlikte kâh çeşitli sebze, meyve yetiştirirlerdi biz de anladığımız kadarı ile yardımcı olmaya çalışırdık.

Bugüne kadar hep müstakil evlerde oturdum. Küçük de olsa bahçesi vardı hepsinin. Şimdiki yeni evimizin de önünde ve arkasında küçük birer bahçemiz var. Annemin ön bahçede yetiştirdiği domatesler benim için bir dönüm noktası oldu. İtiraf etmek gerekirse tadına bakana kadar her gün içinden geçtiğim bahçede domates yetişmekte olduğunun bile farkında değildim. Ne zaman ki bir akşam yemeğinde “-Domatesler ne kadar da lezzetliymiş” dediğimde eşim bahçeden topladığını söyleyince varlığından haberdar oldum bahçedeki domateslerin. O zamana kadar pazardan aldığımız “domates”leri de domates zannediyormuşuz; gerçek domateslerin tadını unutmuşuz zamanla meğerse. Tıpkı hayatı boyunca bir kez bile güneş görmemiş, bir kez otlanmamış tavukları tavuk zannettiğimiz gibi…

Evimin önünden

Bir de hediye gelen bir karaçam tohumunun bir bardakçık saksıdan kafasını uzatıp büyüdüğü mucizesini gördüm ya o zaman iyiden iyiye bakış açım değişti toprağa. Bir tohum ekiyorsun o sana kocaman bir ağaç veriyor. Bir biberden çıkmış onlarca tohumdan sadece birini ekiyorsun o tohumdan sana onlarca biber veriyor. Nur içinde yatsın Âşık Veysel ne de güzel söylemiş: “Bana türlü türlü meyve yetirdi”, “Kazma ile dövmeyince kıt verdi”, “Karnın yardım kazma ile bel ile / Yüzün yırttım tırnak ile el ile /  Yine beni karşıladı gül ile / Benim sadık yârim kara topraktır”

blogger / blogspot a erişebilme özgürlüğü üzerine

Allah başımızdan eksik etmesin yöneticilerimizi, özellikle yeni anayasadan sonra birden özgürlüklerimiz arttı ve daha demokratik bir toplum olduk.  Bunu her gün daha yakından hissediyoruz.

O kadar ki benim bu blogum; hostingini  www.blogspot.com, domain ismi tescilini www.godaddy.com adresinden yapmış olduğum  www.babamonk.com  isimli blogum her on-onbeş günde erişilemez olunuyor.
Niye erişilemiyor ki? Bir kere halkın erişemeyeceği sadece elitlerin, yüksek sosyetenin, üst düzey yöneticilerin, iluminatinin ya da zengin oligarkların erişebileceği bir site değil ki burası. Yasadışı bir şey de yok,  ne siyasi ne genel ahlak kurallarına aykırı da değil. Burada naçizane öğrendiklerimi uyguladıklarımı paylaşmaya çalışıyorum. Reklamlardan da büyük paralar da kazanmıyorum ki maliyeyle sorunum olsun. (İtiraf ediyorum bu güne kadar toplam 6 kuruş yattı hesabıma, vergisi ödenmiş) Buna rağmen niye erişilemiyor, ben nerede kötü bir şey yapıyorum da engelleniyorum?  Araştırdım sorun bende değilmiş. Bazı çok tehlikeli siteler var ya youtube.com gibi (aman burada ismini anarken bile içim bir hoş oldu), sağ olsun bizim BTK’cılar buraya erişmemizi istemiyorlar ya işte youtube’a çıkan tüm yollarlı kapatırken arada bir aynı IP bloğunda yer alan blogspotu’u da kapatıyorlar.

Tamam, anladık onlar BTK Başkanı Sayın Dr. Tayfun ACARER’den bizzat dinlediğim gibi kanunları uyguluyorlar da benle ne alakası var sayın başkanım, ben youtube videosu da yayınlamıyorum ki…

Dedik ya özgürlüklerimiz arttı; biz de ne yapıyoruz sitemize erişim –bizle alakalı olmamasına rağmen- engellendikçe biz de yeni bir IP adresi bulup GoDaddy’de DNS ZONE ayarlarını değiştirme özgürlüğümüzü kullanıyoruz.  Eksik olmasınlar bunca işimizin gücümüzün arasında asıl işlerimizi bırakıp bir de bu ayarlara vakit atma özgürlüğümüzü kullandırtıyorlar bize. Ha tam yeri tam zamanı gelmişken fizy.com’u, uluslar arası kullanıcı kitlesi olan tam da bu sıralarda bir yarışmada üst sıralarda yer alan böyle bir siteye erişememe hakkımızı da kullandıranlara müteşekkir olduğumu yeniden ifade edeyim. Fizy.com’u en fazla 3-4 kez kullanmışımdır ama bundan böyle daha sık kullanacağım ki tarafımız belli olsun…

İkide bir erişimi engellenen, blogspot’ta yayınlanıp da DNS kayıtlarını benim gibi GoDaddy’de tutan siz değerli internet sörfçüleri sizler de DNS ZONE ayarlarını değiştirme özgürlüğünü kullanmak isterseniz, çeşitli forumlarda yayınlanmakta olan şu bilgiyi sizinle de paylaşayım isterim. Eğer ki browserınızdaki adres çubuğunda sayfanın adresi www.babamonk.com ile başlıyorsa aşağıdaki yöntem işe yarıyor demektir.

Blogger blogspot erişim sorunu için yeni çözüm 29 Aralık 2010 Çarşamba itibari ile

A kaydındaki @   karşısında ne varsa silin 74.125.93.121 IP numarasını girin
A kaydındaki www karşısında ne varsa silin 74.125.93.121 IP numarasını girin
(Forumlarda böyle tavsiye ediliyor ama ben www karşısına sadece @ işareti koyuyorum yetiyor. Böylece her yere aynı IP numarasını yazmaya gerek kalmıyor. IP numarasını sadece bir yere girmeniz yetiyor. Aşağıdaki ekran görüntüsüne bakınız.)


Blogspot'taki ayarlarınızda kendi domain isminize yönlendirme yapmayı da unutmayın. Yarım saat bilemediniz 1 saat sonra blogunuza doğrudan erişebilirsiniz daha da önemlisi başkaları da erişebilir.





Blogspot (blogger) adreslerinize erişememe sorunu yukarıdaki yöntemle giderilebiliyor fakat şimdilik. Hani özgür olduğumuzu arada bir bize hatırlatmak üzere bu IP’yi de kapatırlarsa biz de yeni bir IP arama özgürlüğünü kullanırız artık.

Peki bu arada benim onlarca USD ödeyip de kayıt ettirdiğim alan adlarını kullanamamın, bu mağduriyetimin hesabını kim verecek? Önemli değil, ne olacak canım Türkiye’den de Türkçe yayın yapan bir bloga  girilemesin ne olacak ki. Girmek isteyenler de tünel siteleri (ktunnel/vtunnel gibi) üzeriden girme özgürlüğünden yararlansınlar değil mi?

Off yeter ya… Neyse sağlıcakla ve stresten uzak kalın.

Döviz Kuru Tahmininde Yapay Sinir Ağlarının Kullanımı

Güncelleme: 22 Mayıs 2013 (Kırık linkler düzeltildi)
Güncelleme: 7 Şubat 2013
İlk yayın tarihi : 22.12.2010

2006 yılında tamamlamış olduğum Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Ana Bilim Dalı'ndaki Yüksek Lisans Tezimi  ilgililerin kullanımına sunuyorum. Şuradaki linkten PDF olarak tamamını indirebilirsiniz.

(Daha sonra elektronikteki yüksek lisans tezimi de kullanıma sunacağım.)

Aşağıda tezin özeti ve sonuç kısmını bulabilirsiniz. Faydalı olması dileğimle.
Tezin tamamını PDF olarak şuralardan indirebilirsiniz.
http://www.yapay-zeka.org/modules/mydownloads/visit.php?cid=5&lid=70


ÖZET
DÖVİZ KURU TAHMİNİNDE YAPAY SİNİR AĞLARININ KULLANIMI
Yüksek Lisans Tezi – 2006
İşletme Bilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç.Dr. Birol YILDIZ

Bu tez çalışmasının amacı, günümüzün umut verici yapay zekâ tekniklerinden birisi olan Yapay Sinir Ağlarının ekonomi ve finans alanında bir uygulamasını gerçekleştirmektir. Gerçekleştirilen uygulamada, döviz kurlarının gelecekteki değerinin ve yönünün yüksek doğruluk oranı ile öngörülmesine çalışılmıştır.

Bu çalışmada kullanılan veriler,  T.C. Merkez Bankası’nın web sitesinden elde edilmiştir. USD’nin değerine etki ettiği düşünülen 41 değişik ekonomik parametre ve değişkene dair 4 Ocak 1999 ile 28 Şubat 2006 tarihleri arasında toplam 1867 günlük veri kullanılmıştır.

Araştırma ve uygulama sonucunda, yapay sinir ağlarının mimarileri, katman sayıları ve katmanlardaki hücre sayıları, eğitim yöntemleri gibi parametrelerin ağın doğru çözüme yaklaşmasında ne kadar etkili olduğu gözlemlenmiştir. Dövizin gelecekteki değerinin ne olacağının, yükselip düşeceğinin öngörülmesinde YSA’ların bir karar destek aracı olabileceği saptanmıştır.

ABSTRACT
USING ARTIFICIAL NEURAL NETWORKS FOR FORECASTING USD EXCHANGE RATES

Master Thesis – 2006
Business Administration

Advisor: Birol YILDIZ, Assistant Professor

The purpose of this study was to perform an application of Artificial Neural Networks (ANN) which are one of the promising Artificial Intelligence techniques nowadays, on economical and financial sectors.

Data were collected from the official web site of Central Bank of the Republic of Turkey. 41 economical parameters and variables which affect the fluctuations of the USD were used in this study. 1867 days of data between 4 January 1999 and 28 February 2006 used in this study.

As a result of this study we determined how affects these parameters such as the structure of ANN, number of layers in the ANN and artificial neurons in the layers, the training methods to reach the best solution. We have decided that ANNs can be used as a supplementary tool to predict future value and trend of the USD.



SONUÇ VE ÖNERİLER

ESIAD ın düzenlediği BEBKA tanıtım toplantısı



ESİAD'ın (ESKİŞEHİR SANAYİCİ ve İŞ ADAMLARI DERNEĞİ ) tarihi dokularla bezenmiş Odunpazarı Evleri'ndeki yeni binasında BEBKA  (Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı) kuruluş amacını ve faaliyetlerini tanıtan bir sunu gerçekleştirdi.  "2010 Yılı İşletmelerin Ekonomik Gücünü ve Rekabet Kabiliyetini Artırmaya Yönelik Mali Destek Programı" hakkında da ayrıntılı bilgi verdi.

Fotoğraf  Sakarya Gazetesi'nden alınmıştır.


Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

Otomatik Sulama Sistemli Saksımın Son Durumu

Blog tutmaya başladığım dönemdeki ilk yazılarımdan birisi de "Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı"ydı. 3 bölüm halinde yazmıştım:



Bu saksıda perlit içerisinde domates, biber yetiştirmeyi denemiştim. Fide haline getirebilmiş sonra da bahçeye aktarmıştım.






Hatta patlıcan fidesi dikmiş, 1 adet patlıcan bile almıştım.




 Pardon, OğulMonk almıştı...

Saksı bir kış ve bir yaz sezonu atlattı. Bakıma alma zamanı gelmişti. Ve emektarın son durumu:



Silikonla yapıştırdığım yerler kalkmıştı. Patlıcanın kökleri tel örgüye sıkı sıkı tutunmuş, ben de patlıcanı köklediğimde tel örgünün silikonla yapışmış olan yerleri sökülmüştü.


Saksının içindeki tüm parçaları söktüm, sulama hortumunu da kesip attım. Saksı anadan doğduğu gün gibi çıplak kaldı.

Şimdi marul çimlendiriyorum, fide haline gelince 2-3 tanesini bu saksıya alacağım yine. Fakat bu sefer perlit değil hydroton kullanacağım. Bir de bu yöntemi deneyelim.

Aklıma gelmişken şurada ve şurada güzel örnekler var.

Sağlıcakla kalın.


İlgili linkler:

Bölüm 1 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Bölüm 2 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım
Bölüm 3 Otomatik Sulama Sistemli Saksı Yapımı - Topraksız Tarım - SON
Buradasınız-->  Otomatik Sulama Sistemli Saksımın Son Durumu



Google AdWords'ten BabaMonk'a Özel Hediye

Google AdWords BabaMonk'a Hediye Göndermiş

www.babamonk.com sayfasına özel hazırlanmış olan video:

 




Youtube üzerinden daha kaliteli bir görüntü ile izlemek için tıklayınız

Otuz beş yaş şiiri



OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
...Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.


Cahit Sıtkı Tarancı


Evet, sevgili dostlar bugün itibari ile 35 yaşı da doldurduk şu kısa ömürlü dünyada... Hâlbuki bu şiiri ilk duyduğumda ne kadar da uzak geliyordu 35 yaş; ilkokuldaydı galiba onu bile hatırlayamıyorum. Gelgelelim şimdi 2 çocuğu ve hanımı evden gönderdim de; bir haftadır oturmuş ve doktora tez önerisi savunmamı hazırlıyorum. Ne de güzel bir doğum günü, mide krampları ve stres içerisinde!

Yaş 35 de, acaba hangi yolun yarısındayım bugün itibari ile ve nereye varacağız yolun sonunda?


Doğum günümü mesajla, sözlü olarak ya da içinden kutlayan ve kutlayacak siz değerli dostlarıma çok çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Selam, sevgi ve saygılarımla.

Mayıslar dağlarında mantar avı

Zeytin avımızdan elimiz boş dönüp, temiz dağ ve orman “havamızı aldıktan” sonra hiç olmazsa günü kurtarmak adına mantar toplamaya çıktık. Bu aralar tam da mantar avı zamanıymış. Malum, mantar toplamak çok keyifli olsa da mutlaka ama mutlaka bir bilen ile birlikte gitmek gerekir bu ava. Öyle kulaktan dolma bilgilerlere, kitaptaki, google’daki fotoğraflara güvenerek mantar toplanırsa sonu kötü biten bir macera yaşanabilir.

Mantar avına çıktığımız yer


Ülkemiz yabani mantar açısından son derece zengin. Dolayısı ile bir hayli zehirli mantar türü de yetişmekte topraklarımızda. Bu nedenle toplanan mantarın zehirli olmadığından kesinlikle emin olunmalı. En ufak bir şüphe varsa bile bırakınız kalsın o mantar, gerek yok yemeseniz de olur. Yenilebilir mantarın da tadına doyum olmaz hani, hele hele taze taze toplanıp da hemen oracıkta ızgarası ya da yemeği yapılırsa tadından yenmez…

Peki, bir mantarın zehirli olup olmadığı nasıl anlaşılır? Şahsen ben mantar uzmanı değilim; bırakın uzmanlığı pek toplamışlığım da yoktur.  Ülkemizde belgeli/sertifikalı mantar uzmanı da pek yok aslında. Öğrendiğim kadarı ile bir tek Jilber BARUTÇİYAN isminde bir kişi var ülkemizde sertifikalı mantar uzmanı olarak.
www.uzmantv.com web sayfasında kendisi şöyle tanıtılmakta:

Jilber Barutçiyan; Mantar Uzmanı.
Türkiye'de arkeoloji eğitimi aldıktan sonra 1984 yılında İsviçre'ye gitti.
İsviçre'de amatör olarak mantarcılığa başlayan Barutçiyan, bugün İsviçre Sağlık Bakanlığı'nın onayından geçmiş bir mantar uzmanı.
Kişilerin topladığı mantarları kontrol etme, her türlü mantar ticaretinde sertifika yazma ve kurs verme yetkisi veren bu sertifika dünyada sadece İsviçre Sağlık Bakanlığı tarafından verilebiliyor.
24 yıldır mantarlarla uğraşan Barutçiyan, mantarlar hakkındaki bilgilerini amatör olarak mantar toplamak isteyenlerle de paylaşıyor.
Mantar meraklıları için Fransızca ve Türkçe olarak kurs veriyor. Kurs, yaklaşık 5 saatlik teori ve bir günlük arazi çalışmasını içeriyor.
Kursun amacı katılanlara mantar hakkında genel bilgiler vermek, zehirlenme risklerini ortadan kaldırmak ve en azından 5-10 çeşit leziz ve kıymetli mantarı tanımalarını sağlamak ve doğa sevgisini paylaşmak.

Mantarları ayırt etme konusunda kısa bir araştırma, internet ve kitap taraması sonunda öğrendiğim yöntem şudur: “Daha önce yenilmiş ve yenildiği için zehirlenilmişse o mantar zehirlidir. Yok, eğer yenildiği halde zehirlenilmemişse o mantar yenilebilir.”

Fakat unutulmamalı ki bazı mantar türleri insanı uzun sürede ölüme götürebiliyor. Çok yenildiği takdirde, uzun vadede böbrekleri çalışamaz hale getirip böbrek yetersizliğinden dolayı ölüme neden olan mantarlar da varmış doğada. Genellikle bunlar ölümcül/zehirli olduğu bilinmediğinden ölenler eceliyle gitti zannedilmekteymiş.
Her neyse, biz de yanımızda bu işi bilen (daha önce mantar yediği halde hala bizimle olan) bir büyüğümüzle çıktık Mayıslar’ın dağlarına. Buralarda özellikle çam ve meşe ağacı bol miktarda var. Mantar da meşe ağacının olduğu yerleri severmiş. Nitekim ormana gelir gelmez her tarafta çeşit çeşit mantar görmeye başladık.

Üstüne basılınca sporlarını püskürten puf mantarı

Başka bir puf mantarı türü

Genellikle çürümüş ağaç kabuklarının yanında yetişen bir mantar

Sarı mantarlar
Not: Yazımda kullandığım mantar görsellerinin hiçbirisi bana ait değildir. Maalesef mantar toplama heyecanı yüzünden fotoğraf makinemi yanıma almayı unutmuşum. Telefonun da şarjı bitmişti...

Mayıslar dağlarında zeytin avı

Bu sene de zeytin toplama zamanı gelmiş de geçmiş bile. Aslında bu sene zeytin senesi değil, geçen sene öyleydi ama.  Mayıslar’daki bahçemin hemen arkasında bulunan ormanlık alanda kendiliğinden yetişmiş zeytin ağaçları vardır. Tek tüktür, ardıçların arasına karışmış haldedir ama yerlerini bilenler rahatlıkla bulabilir.


Geçen sene bir hafta sonu gittiğimizde her ne kadar bizden önce birileri zeytinleri toplamış olsa da 3-4 saat içerisinde dört kişi, kimsenin beğenmediği, toplamaya değmez diye dönüp bakmadığı zeytinleri toplamıştık. Allah bereket versin toplamda 50 kg zeytin çıkmıştı bize. Topladıklarımızı Sarıcakaya’da bir yere götürüp çektirmiştik yağı için. 50 Kg zeytinden de bize 3.5 lt zeytinyağı çıkmıştı. Aslında verimi oldukça düşük, 15’e 1 gibi.  Fakat yüzde yüz doğal, kendi kendine yetişmiş, hiçbir sulama, gübreleme, bakım, hormon, katkı maddesi içermediğinden son derece lezzetli, asit oranı düşük, yüksek kalitede zeytinyağı çıkmıştı bize.

Taş atıp da kolumuz mu yoruldu sanki. Tek zahmet ettiğimiz konu ağacın dallarından zeytinleri sıyırarak toplamak. Bu da zaten zahmet değil bize eğlence oldu. Temiz orman havasında, dağ manzarasında bir hafta sonu keyifli bir uğraşıydı bizim için.

Ormandaki zeytinler



Bu sene de vaktini kolluyorduk yine toplayalım diye. Her ne kadar bu sene ağaçlar fazla meyve vermemiş olsa da olanı yeter dedik çıktık dağa. Zaten amaç hafta sonunu temiz dağ ve orman havasında geçirmek ve olursa zeytin toplamaktı. Amma ve lakin biz yine geç kalmışız. Biz gidene kadar ağaçlarda zeytin bırakmamış sevgili köylülerim. Hâlbuki bir hafta önce bayramda gittiğimde ne de güzel duruyorlardı zeytinler. Göz koymuştum, haftaya gelir toplarız demiştim ama hafta sonu olup da biz gelen kadar tamamı toplanmış.

Olsun, biz yine de temiz dağ ve orman “havamızı alıp” geri döndük. Sadece kendi ağaçlarımdan topladığımız 2 kg kadar iri taneli yemeklik zeytinlerimizle idare edeceğiz artık.

Bahçemdeki zeytinler daha irice

Ağaçların boyu da oğlumun boyunu geçti
 
Sağlıcakla kalın.

Askere giderken...

Bu aralar asker alımı için yeni celp dönemi herhalde. Etrafımdan bir çok kişi askere gitmeye başladı, facebook'tan "o şimdi asker" mesajları gelmeye başladı.

Askere gideceklere mendil, don, atlet gibi hediyeler vermek; cebine sigara, bahşiş koymak adettendir. Benim de  askere gidenlere küçük bir katkım olsun diye aşağıdaki listeyi yayınlıyorum. Bu listeyi  teğmen olarak tamamladığım askerliğimden döndükten sonra yapmıştım. Çok güncel sayılmaz ama yine de faydası olur.

Yanınıza almayı unutmayın:

  • Spor Ayakkabı
  • Kulak Tıkacı
  • Göz bandı
  • Ayak kremi (Örn:PiediTak) - Ayak pudrası
  • Güneş Kremi, cilt besleyici krem
  • Yaralar için yara bandı,
  • Dudak çatlamalarına karşı koruyucu krem
  • Burkulmalar için bandaj
  • Ayakkabı-Elbise Spreyi
  • Sıvı Sabun
  • Kağıt mendil
  • Tuvalet kağıdı
  • Bol miktarda kilitli iğne, büyüklü-küçüklü
  • Dikiş seti, biraz ip,
  • Ayakkabı boyası, iyi bir sünger
  • İnce lastik eldiven, boyama yaparken lazım olur
  • Siyah pilot kalem
  • Telefon Kartı
  • Boyna asılan asker cüzdanı
  • Şampuan
  • Traş seti
  • Diş fırçası ve macunu
  • Not defteri
  • Çıkmayan kalem (asetat kalemi)
  • Ayakkabı vurmasına karşı vatka-pamuk-tabanlık vs
  • Gözlük kutusu
  • Kilitli poşet

Öneriler:
  • Gittiğiniz/gideceğiniz yerdeki yakınlarınızın telefon numaralarını mutlaka yanınıza alın. Askeri personel olursa daha makbuldür.
  • Tüm çamaşırlarınıza, havlularınıza kendinizi tanımlayacak bir işaret diktirin. Karışmasını engeller.
  • Hiç bir şeyi dert etmeyin, kafaya takmayın,
  • Mutlaka ama mutlaka oyalanacak bir şeyler bulun:
    •  Kitap okuyun,
    •  Gelip geçen arabaları sayın, renklerine göre gruplayın,
    •  Nöbetlerde nöbet yerinizin kaç adım olduğunu sayın,
    •  Fayansları sayın,
    •  Şafak saymayın!
unutmayın genel kurmay başkanı bile bu yollardan geçti...


Bir zamanlar biz de askerdik...

Hayırlı teskereler...


Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-