Bu sene ilk defa bir kaçamak yapıp bayramda evimizden uzağa, Antalya'nın sessiz sakin bir köşesi olan Adrasan'a gittik. (Gidiş-dönüş ve tatil maceralarımızı ayrı bir yazıya saklıyorum.) Dönüşte KüçükBahçem'i pek bir dolu buldum. Sağolsun komşularımız bahçeyi susuz bırakmamışlar. Susuz bırakmamışlar da, domatesleri biberleri de hiç toplamamışlar. Halbuki taze taze dalından koparıp yeselerdi keşke, KüçükBahçemin güzelliği burada zaten. Yoksa amacımız zaten buradan çokça mahsül kaldırıp pazara çıkarmak değil. Domates, biber paylaşıldıkça güzel...
Salkım çeriler de pek bir arsız çıktı birader. Bahçedeki tüm bitkileri sardı, bahçenin tamamını kapladı neredeyse.
Neyse, bayram dönüşünde KüçükBahçem'e küçük bir bakım gerekliydi zaten. Domatesleri, biberleri, patlıcanları topladıktan sonra sık olan dalları budadım; gölgede kaldığı için büyüyemeyenleri de kökünden söktüm. KüçükBahçem epey bir rahatladı, hem de göze daha hoş görünür oldu.
Neredeyse bir haftadır mahsül toplanmadığı için pek çok domates, biber birikmiş. Toplaması bile çok vaktimi aldı. Tabi ki şikayetçi değilim :)
Çeşit çeşit domatesler. Soldan sağa; sarımsı iri salkım çeriler (cherryler), salkım çeri, sağ üst köşede iri çeri ve en sağda ortada normal domatesler. (Bilimsel, literatürdeki adlarını bilmiyorum)
Yeri gelmişken; geçen gün Bereket TV'de izledim, bu çeri salkımının ucunu en başta budamak en uçtaki 3-4 tane domatesi kesip atmak lazımmış. Böyle yapılmazsa, yukarıdaki fotoda da görüldüğü, gibi en baştakiler olgunlaşıyor ama salkımın ucundakiler kızarmıyor.
Çeşit çeşit biberlerim. Soldan sağa yukarıdan aşağıya; biberiye, sivri kıl acı biber, jalapeno, sivri, dolmalık, tatlı sivri kıl biberler.
İki adet tombul patlıcan, 634 gram geldi.
Bunlar da dalında duran daha toplamadığımız patlıcanlar,
Henüz tam olarak olgunlaşmamış pepino,
Esen kalın...
.
0 yorum:
Yorum Gönder