"Rakı şişesinde balık olsam" demiş ya rahmetli Orhan Veli, benim
KüçükBahçem'de bu mısrayı "bira kutusunda sümüklüböcek olmak" şeklinde
değiştiriyorum...
KüçükBahçem'in sakinlerinden (hem de oldukça sakinlerinden) biri de sümüklüböcekler. Sebzelerimin yere yakın yapraklarını yemelerinden başka bir zararını görmedim aslında ama her saksının altında çıkması canımı sıkıyor; OğulMonk'un da midesini bulandırıyor. Geçtiği yollarda bıraktıkları sümüğün izleri de cabası...
Kimyasal mücadeleden mümkün olduğunca kaçınıyorum. Google Abi'ye sorunca sümüklüböceklerle mücadele yöntemini, birayı önerdi bana. Bir deneyelim dedik. Hayatında hiç alkol almamış birisi olarak (başkası alıp içmiş de değilim, sadece 2 yudum tadına bakmışlığım var) gidip bir tekel bayiden bir tane kutu bira aldım.
Evdeki peynir, çikolata kutularını bahçede sümüklüböceklerin en çok gezindiği yerlere gömdüm. Bir parmak kadar toprağın üstünde bıraktım ki toprak ve su kutuya girmesin.
Kokuyu alan sümüklüböcekler bira havuzuna doğru gelmekteler. Ben fotoğrafta görebildiğim 4 tanesini işaretledim. Otların arasında da bir kaç tane var burada görülemeyen.
Bir gece sonra, ertesi günün sabahında büyük bir keyifle dibi boylamış sümüklüböcekleri görüyorsunuz.
"Zevkten gebermek" bu olsa gerek. Kokuyu alan gelmiş, kafayı çekip dibi boylamış. Bir gecede sadece bir kutuda 30-40 kadarı zom olmuş durumda.
Bir diğer yöntem de üzerlerine ya da gezdikleri yerlere tuz dökmek. Fakat üzerlerine tuz dökülen zavallıcıklar acı içinde kıvrana kıvrana ölüyorlar. Bu yöntemde ise zevk içinde terk-i dünya ediyorlar. Eminim öldüklerinin bile farkına varmıyorlardır.
Tercih onların. Ben oraya bira koymuşum; ister yanından geçersin ister içine girersin. Sen o kadar yolu ıkına ıkına gelip, kutuya tırmanıp kendini bira havuzuna atıyorsan ve aşırı alkolden ölüyorsan ben ne diyeyim.
Hem bilmiyor musun alkol bağımlılığı adamı ölüme kadar götürür; haa "atın ölümü arpadan olsun" diyorsan al sana o zaman arpanın suyu, ölene kadar iç...
.
0 yorum:
Yorum Gönder