Artık bir sezonun daha sonuna geldik. Bu yaz döneminde tüm ülkede olduğu gibi benim domateslerde de hastalık görüldüğü için domates rekoltem beklediğimden saha az gerçekleşti. Halbuki ben kendi halinde, kapısının önünde domates yetiştirmeye çalışan gariban bir üreticiyim, ne istedin benim domateslerimden hain güve tuta absoluta, tu sana! Ama dur, sen de göreceksin gününü, senin doğal düşmanını bulup getirdik işte böyle...
Benim domateslerdeki hastalık için bir ihtimal de aşırı sıcaklar diye düşünüyorum. Sebebi her ne ise; bitkilere kökten ve yapraktan uyguladığım EM-1 ve besin takviyeleri ile son zamanlarda canlanır gibi oldular ama artık havalar soğuduğu için fazla gelişim gösteremediler.
Durum böyle olunca, içim yanarak domatesleri kökünden söktüm ve bahçeyi temizledim.
OğulMonk da bana yardım etti, "Oğlum Olmadan Asla!" Elindeki gül biberi, nasıl da köklenmiş...
Son hasatımın eldesi aşağıdaki görsellerdeki gibi.
Biraz da biberimiz var yine. Görselin üst kısmında görülen tohumlar da mazı tohumları. Bahçemin kenarındaki mazılardan topladım. Tohumdan mazı yetiştirmeyi deneyeceğim, boş durmamak lazım.
Son topladığım domatesler 2118 gr tuttu. Bunları bir hafta on gün bekletince bazıları kızardı, salatalarda kullanabildik. Hanım bu gün bahçedeki son patlıcanları da topladı, türlüye kattı; taze taze çok da leziz oluyorlar.
Bu sezon domatesler açısından biraz şanssızlık yaşamış olsak da ben yine de halimden son derece memnunum. Hobi olarak, akşam işten eve geldikten sonra bir-iki saatlik uğraşı ile bahçede bir şeyler yetiştirmiş olmak son derece keyifli. Ayrıca bu sene bir çok şeyi denemiş ve tecrübe edinmiş oldum. Daha sonra "öğrendiklerim, hatalarım, seneye yapılacaklar" gibi bir başlıkla bunları da bu blogda paylaşacağım. Seneye daha iyi bir bahçe ile "Durmak yok yola devam!"
Esen kalın...
1 yorum:
2010 sezonunun ardından çıkardığım dersler, kazanımlar
"Küçük bahçemde bir yılın ardından..."
başlıklı yazımda anlatılmıştır.
Yorum Gönder